2 Nisan 2014 Çarşamba

KORONER DAMAR HASTALIKLARI -- UZM.DR.HAKAN ERGUN


Koroner arterlerde meydana gelen daralma ve tıkanıklıklara bağlı olarak bu damarların beslediği kalp kasında kalıcı veya geçici hasar meydana gelebilir.

Koroner Hastalığın Semptomları

Tüm hastalarda göğüs ağrısı yoktur. Bazısında yalnızca boyun  çene kulak kol veya mide üzerinde ağrı olabilir.
Nefes zorluğu halsizlik gibi diğer semptomlar, görülebilir. İlk kez oluşan anjinayı tanımak zor olabilir çünkü bulgular sıklıkla başka hastalıkları andırabilir.( Hazımsızlık ,anksiyete). Ağrısı olmayan  yalnızca nefes zorluğu  halsizlik bulantı ve kusması terlemesi olan bir hasta olabilir. 
Hastanın diğer şikayetlerleri
·         Ağrı, genellikle göğüs üzerinde basınç  yanma şeklinde tarif edilir., Boyuna omuza çeneye sırta karnın üst bölgesine veya kollara yayılabilir.
·         Çarpıntı
·         Egzersizle oluşan solunum zorluğu,  ağrı veya dinlenme ile geçebilir.
·         Sempatik sistem uyarısı ile terleme
·         Bulantı
·         Azalmış egzersiz toleransı
       Şeker hastası olanlar ve yaşlı hastalarda halsizlik solunum zorluğu bulantı gibi.atipik belirtiler daha sık görülür Koroner Kalp Hastalığının Klinik Tipleri
       Stabil anjina pektoris   
       Unstabil anjina pektoris  
       Asemptomatik KAH (sessiz iskemi)
       Akut Myokard infarktüsü  (kalp krizi).

Koroner Hastalığın Tedavisi  

Aterosklerozun önlenmesi Sigara içilmemesi ve içilen ortamlarda bulunulmaması, sebze ve meyvelerden zengin, orta derecede protein içeren, lifli, yeterli kalsiyum ve mineral içeren yüksek kalori içermeyen bir beslenme. Şişmanlığın önlenmesi fizik aktivitenin arttırılması. Kan basıncı ve kan lipid değerlerin aralıklı olarak kontrol edilmesi. Oluşabilecek  diyabet, yağ metabolizması bozuklukları ve hipertansiyonun önceden saptanması ve tedavisi. Psikolojik ve sosyal durumların olumlu yönde değiştirilmesi   Her gün 80-300 mg/gün aspirin alınması , kontrendikasyon olmayan bütün hastalara önerilmelidir.
Myokart infarktüsü geçirmiş post menopozal kadın hastalara hormon replasmanı tedavisinin yapılmaması tavsiye edilmiştir. Buna karşın infarktüs geçirirken hormon replasmanı tedavisi altında olan  post menopozal kadınlarda tedaviye devam edilebileceği, kesilmesine gerek olmadığı bildirilmiştir.
Kronik atriyal fibrilasyonu olan, sol ventrikülde trombus gelişmiş olan, aspirin alamayan infarktüs geçirmiş olan,  paroksismal atriyal fibrilasyon atakları görülen  veya infarktüs sonrası yaygın duvar hareket bozukluğu olan hastalara antikoagülan tedavi başlanması tavsiye edilmektedir.
CERAHİ MÜDAHALE İLEDE SORUN GİDERİLEBİLİR..